Assur kral yollarının kesiştiği noktada yer alan Girnavaz Höyükte gerçekleştirilen kazılar, buranın M.Ö. 4.bin sonlarından M.Ö. 7.yüzyıla kadar kesintisiz iskan gördüğünü kanıtlamıştır.
Yeni Assur dönemi mimari kalıntılarının yanı sıra çanak-çömlek, süzgeç, şişe, seramik heykelcikler, taş insan heykelciği, silindir mühürler gibi birçok küçük buluntunun ele geçtiği Girnavaz, Yukarı Mezopotamya kültürünün tüm özelliklerini yansıtmaktadır. Yörenin folklörü açısından da önemli bir motifi günümüze taşıyan höyüğün, cinlerin toplu olarak yaşadığı yer olduğuna inanılır ve özellikle akıl hastalarının sağlıklarına kavuşturulması için ziyaret edilir.
Hırıstiyanlık açısından çok önemli bir merkez olan Mardinde, çeşitli dönemlerin eserleri, benzer yapı geleneğini yansıtarak belirli bir mimari bütünlük içinde günümüze kadar ulaşmıştır. Özgün mimarisiyle Mardin evleri, Kasımiye, Zinciriye, Marufiye Medreseleri, Kırklar, Mar Mihail, Behirmiz, Meryem Ana, Mar Yusuf, Mar Bitris kiliseleri, Deyrul Zafaran ve Deyrul Umur Manastırı, Ulu Cami, Çubuk, Molla Hari Cami ve Kale kentin önemli eserlerini oluşturmaktadır.



















Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.